Kayıtlar

Temmuz, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRKİYE'DE KÜRT OLMAK

Resim
  Türkiye'de Kürt olmak gerçekten çok zor ama çevremizde ülkelerde Kürt olmak daha da zor çünkü o ülkelerde kimlikleri yoktu veya yok . Saddam sonrası Irak'ta kimlikleri oldu daha doğrusu Arapların kendileri gibi bir insan topluluğu olduğunun farkına vardılar umarım bu kazancı Suriye'de  de elde ederler. Türkiye'ye gelirsek kimlikleri var diyebilirsiniz. Evet, var o kadar. MHP, İYİ Parti ve BBP olanların destekçilerinin gözünde Kürtlerin hiçbir değeri hatta bir ırk olarak yoklar. Ben sadece empati yapacağım çünkü Kürt değilim ama neler yaşadıkları üzerinden gözlemlerine dair onların yaşadıkları yazacağım. Size kendimden örnek vereyim. Eşim ve yengem Kürt. Ailemde hiç bir zaman bu kişiler dışlanmadılar zaten her yerde öyle olması da gerekmektedir. Benim eşimin kökeni Kürt ama yaşadığım ülkede doğmasına büyümesine rağmen kendi anadilini biliyor ve TC'de akrabaları var. Hepsi candan, yardımsever insanlar onlarda beni yadırgamadılar ama Türkiye'de herkes böyle mi?...

ÇOK PARTİLİ HAYAT-4

Resim
DYP-ANAP'ın birleşmemesi, Saadet Partisinin AKP'ye kayması ve MHP'nin beceriksizliği eklenince AKP 34% oyla parlamentonun 65%'sını aldı. "3Y" ile geldiler: Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar. AB uyum yasaları gereğince yasakları kısmen kaldırdılar ama daha sonra daha fazla yasak getirdiler. En son sosyal medya ve İnternet yasası buna verilecek en iyi örnektir. İktidarın ilk yıllarında ( 2002-2007) arasında Dünyada Doların fazlalığından dolayı bu sıcak para Türkiye 'yede gelmiş ve Türkiye'de verilen kredilerle birçok kişi düşük faizden ev, araba ve diğer tüketici metalara yönelip RTE sayesinde tam anlamıyla tüketici toplumu olup, elimizde KİT'ler arsa fiyatında daha ucuza satılmış ve buradan alınan gelir ve vergiler ( Şimdiye kadar 2 Trilyon TL) saçma sapan yerlere harcanmıştır. Bu arada, Doların fazlalığı yüzünden ABD enflasyonun artması sonucunda ABD para emisyonu politikasıyla Doları anavatanına çekmiş bunun sonucunda arzın azalması sonucunda Dolar...

ÇOK PARTİLİ HAYAT-3

Resim
  Askeri darbeden fesih edilen partilerin yerine politika hayatımıza ancak Milli Güvenlik Konseyi 'nin onayladığı partilerle yine kör topal Demokrasimize geri döndük. 1983 yılında yapılan Genel Seçimlerde ABD'nin has adamı Turgut Özal 'ın kurduğu Anavatan Partisi tek başına iktidara geldi. Turgut Özal, ABD'de Merkez Bankasında çalışıp Türkiye'ye dönünce kısa süre Sabancı Holding'de çalıştıktan sonra Demirel'in isteğiyle DPT müsteşarı olmuştur. Darbeden sonra kurulan hükümette Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığına gelen Özal 1982 yılında bu görevinden istifa edip EMİR almak için ABD 'ye gidip parti kurması emirini aldıktan sonra " ANAVATAN PARTİSİ "'Nİ kurar ve yukarıda bahsettiğim gibi tek başına iktidara gelir. Turgut Özal, iktidara gelir gelmez tarikatların önünü sonuna kadar açıp, bunların ticarete atılmasını sağlamıştır ve bu yolla özellikle Fethullahçılar ticaretin bütün sektörlerine girerek maddi olarak gücüne güç katmışlardır...

ÇOK PARTİLİ HAYAT-2

Resim
  1961 yılında yapılan genel seçimlerinde Adalet Partisi kapatılan Demokrat Parti oylarının bir kısmını alarak büyük başarı sağlamış ve gelecek seçimlerde tek başına iktidara gelip başına ABD'nin has adamı Süleyman DEMİREL Başbakan olmuştur ama Süleyman Demirel'in şansızlığı parti tabanından MHP ve MSP 'nin çıkmasıdır. Bu partilerin sağ seçmen tabanından oy alması yüzünden bu partilerle " Milli Cephe " koalisyonu yapıp Türkiye'yi kan gölüne dönmesini Demirel sebep olmuştur. O derece ki " Bana sağcılar cinayet işler dedirtemezsini z" diyerek gözleri kandan başka bir şey görmeyen MHP'yi cesaretlendirmiş onlarda Çorum , Kahramanmaraş ve başka yerlerde özellikle Alevi vatandaşlarımızın kanını akıtmışlardır. Demirel zamanında Devlete şeriatçı MSP, Fethullaçılar ve ülkücüler ahtapot gibi sardılar resmen ülkede kamplaşma devlet dairelerinde başladı. Bu arada CHP kısa süreliğine de koalisyon hükümeti kurup Kıbrıs 'ı Rum vahşetinden kurtarmıştır...

ÇOK PARTİLİ HAYAT-1

Resim
  Kuvayı Milliyeci  Celal BAYAR ve CHP Eski Milletvekili Adnan Menderes ile Demokrat Partiyi kurup Türkiye'yi parça parça satmaya başladılar bu satış ABD Marshall yardımlarıyla başladı. Bu yardımlarla iç tüketim az da olsa tarıma sübvansiyon yaptı Menderes. Arkasından gelenler onu emin adımlarla takip ettiler. ABD'ye yalakalık olsun bir hiç uğruna Kore 'de askerlerimiz şehit oldular ve bunun karşılığında kendimizi NATO'dan bulduk. Kontrgerilla ve ABD üsleri bunu takip etti. Ekonomik ve askeri alanda Menderes Türkiye'yi ABD'nin kucağına itti hala biz o kucaktayız. Menderes, akıllı bir adam değildi onu Bayar yönetiyordu. 1950-1960   yıllarında alınan seçim zaferinden sonra Menderes CHP'yi düşman ilan edip: Bütün mal varlıklarına el koyup politika sayfasından silmek istedi ama kendisinin ve partisinin silinmesi çok acı oldu . Menderes, bununla yetinmeyip toplumsal muhalefeti susturmak için Üniversitelere, basına ve STK 'lara mecliste karar çıkararak ...

TÖRE Mİ? KANUN MU?

Resim
$128 MİLYAR NEREDE? Ülkemizde bunun çelişkisi yaşıyoruz maalesef töre kanundan ağır basıyor çünkü kanunlarımızın bir yaptırıcılığı bulunmamaktadır. AKP, iktidarında başta RTE olmak üzere diğer yöneticilerin (Kadın Milletvekilleri olmasına rağmen) kadınları aşağılamaları, 2. sınıf vatandaş görmeleri "Kadın Cinayetlerini" kat kat arttırdı. Sizi rakamlara boğmak istemem, isteyenler bunu Google'dan kolayca bulabilirler. Türkiye'de cinayetlerden önce ev içi şiddetin doğal karşılanmasıdır. Kadın, dayak yedikten sonra yakınlarından, ailesinden destek bekliyor ama hem yakınları hem de ailesi kocasının tarafını tutunca, kanunlar yetersiz kalınca kaderimdir diye susuyor. Kanunlar Avrupa ve ABD'deki gibi sert kararlar verirse kocanın o kalkan eli düşünür. " Ben döversem içeride ne yaparım? Bunun sonucunda hapiste sürünürüm" diye bir korkusu olur ama ülkemizde dayak atan koca mahkemeye çıkmadan karakolda serbest kalıyor. Mantığa bakar mısınız? Kadının her tarafı mor...