ÇOK PARTİLİ HAYAT-2
1961 yılında yapılan genel seçimlerinde Adalet Partisi kapatılan Demokrat Parti oylarının bir kısmını alarak büyük başarı sağlamış ve gelecek seçimlerde tek başına iktidara gelip başına ABD'nin has adamı Süleyman DEMİREL Başbakan olmuştur ama Süleyman Demirel'in şansızlığı parti tabanından MHP ve MSP'nin çıkmasıdır. Bu partilerin sağ seçmen tabanından oy alması yüzünden bu partilerle "Milli Cephe" koalisyonu yapıp Türkiye'yi kan gölüne dönmesini Demirel sebep olmuştur. O derece ki "Bana sağcılar cinayet işler dedirtemezsiniz" diyerek gözleri kandan başka bir şey görmeyen MHP'yi cesaretlendirmiş onlarda Çorum, Kahramanmaraş ve başka yerlerde özellikle Alevi vatandaşlarımızın kanını akıtmışlardır. Demirel zamanında Devlete şeriatçı MSP, Fethullaçılar ve ülkücüler ahtapot gibi sardılar resmen ülkede kamplaşma devlet dairelerinde başladı. Bu arada CHP kısa süreliğine de koalisyon hükümeti kurup Kıbrıs'ı Rum vahşetinden kurtarmıştır. Demirel, 60 sonrası askeri darbeye kadar damgasını vurmuş ve bu damga 1991-2000 arasında da devam etmiştir. Geniş yelpazeden bakarsam tarım ve sanayide bazı şeyler yapmıştır ama ABD'nin kromozomlarımıza kadar girmesine izin vermiştir çünkü onların icazetiyle siyasi hayatını devam etmiştir. Demirel, ABD ile çatıştığı anda da yerine yedeği Özal'ı devreye sokmuşlar ama o da yetersiz olunca yine Demirel'e dönmüşlerdi. Bu konuyu, ileride bu yazı dizisinde ayrıntılı biçimde yazacağım. ABD, Demirel ile işini görüp kendine bizi bağlayıp Sol fraksiyonları kontrol edemediğinden Askeri darbe yaptırmış ve kendi kuklası Kenan Evren'i başımıza bela edip aradan yıllar geçmesine onun pisliklerini Türkiye temizleyememiştir. YÖK, Sendika hakları gibi. Askeri cunta, 1983 yılında sivilleşmeye geçerek Genel Seçimler yapılmış ve
ABD'NİN DİĞER UŞAĞI ÖZAL BAŞIMIZA GEÇİP TÜRKİYE'YE ÇOK KÖTÜLÜKLER YAPMIŞTIR ( BUNUNLA İLGİLİ AYRINTILI YAZI YAZMIŞTIM.) BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMDE O VE DİĞER EMPERYALİST UŞAĞI LİDERLERİ YAZACAĞIM.
