ŞERÎAT-TARÎKAT-HAKÎKAT-MARİFET
Şeriat, Allah tarafından insanlar için bir din olarak kabul edilen hükümlerin bütünüdür. Tarikat, kalbin ve ruhun derinliklerini duymak ve zevk almak için bazı özel yollarla şeriat hukuku sisteminin bir yöntemidir. Hakikat, duyunun zahiri ve sırrının ardında örtülüdür, dini hayatın ilahi sırları, en yüksek seviyelerin deneyim yoluyla aşina olmasını sağlamaktır. Marifet, fikirler, vicdan ve içsel araştırma ile elde edilen özel bilgilerle çalıştığımız özel bir bilgidir. Şeriat-tarikat-hakikat-marifet kavramları tamamlayıcıdır ve bu kavramlar tasavvufi hayatta çok önemli bir yere sahiptir. Tarikatın kaynağı, hakikat ve bilgi yolunda şeriat hukukunun diktelerinden faydalanmak için onlara uymak gerekecektir. Çünkü şeriat, doğrulanmamış hakikat tarafından kabul edilmemiştir; hakikat şeriatla bağlantılı değildir. Hakikat tarikatı; ayrıca, tarikat şeriatın sonucu olarak görülmüştür. Bu sebeple şeriat hukukunun, tefsir, hadis, fıkıh ve itikat ilimlerinin temeli olan bu ilimlerin güzel bir şekilde tahsil edilmiş olması şarttır. Tarikatlar genel olarak; takva yolundan ayrılmamak, nimete saygılı olmak, zulmetmemek, hak sahipleriyle istiğfar etmek, peygamberin sünnetinde bütün işlerin gönüllere girmesine yardımcı olmak ve gerekli edebiyatı devam ettirmek gibi şeriat prensiplerini benimserler. Şeriata uygunluk adına yapılan kulluk amellerinin olup olmadığını araştırır ve daha önce yapılmış olan batıl ibadetleri yapıp yapmamak adına yapılan şeyleri hemen yapar ve terk etmek ise az veya çok şeriat yasağını kabul ederek, kendi prensipleri olarak kabul ederler. Böylece şeriat prensiplerine ciddiyetle uyarak dini hayatı en üst seviyede yaşamaya alışmaya çalışırlar.