“Erdoğan’ın ABD seyahati iptal edildi!” türünden bir
habere zaten ihtiyatlı yaklaşmak gerekirdi. Bir de haberin operasyonel
haberlerin merkezi, troliçe Hilal Kaplan’ın tabiriyle ‘Nuh’un Köpekleri’ diye
bilinen Odatv’de çıkması şüpheleri arttırdı. İddiaya göre Erdoğan ABD’ye rest
çekip 9 Mayıs’ta yapılacak Washington seyahatini iptal ettirmişti!
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan cumartesi günü
İstanbul’da Hamas liderlerinden İsmail Haniye ve Halid Meşal’le buluştu.
Beraberinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’la Hamas
liderlerini ağırlayan Erdoğan, hem tavırları hem de konuşmasıyla İsrail ve
destekçilerine sert çıktı.
ABD başta olmak üzere bir çok ülkenin ‘terörist’ olarak
kabul ettiği Hamas lideriyle kucaklaşma fotoğrafı doğal olarak sosyal medyada
çok konuşuldu. Tam da bu esnada Odatv’nin ‘özel haberi’ dolaşıma sokuldu. Odatv
‘dünya bizden öğrenecek’ gibi iddialı bir anonsla duyurduğu ‘özel haberine’
imza atmamıştı. Medya dünyasında ‘imzasız özel haberlerin’ ne anlama geldiği
herkesin malumu.
Yani ‘operasyon’ yapılıyor.
Odatv’nin haberine göre Erdoğan, ABD Kongresi’nin
İsrail’e yardım paketini onaylamasına tepki olarak 9 Mayıs’taki Beyaz Saray
ziyaretini iptal etmişti.
Yani ‘Reis ABD’ye rest çekmiş’ti.
Haber hem iktidar yanlılarının hem de muhaliflerin
dikkatini çekti. Malum olduğu üzere Erdoğan, yıllardır bu ziyareti kovalıyordu.
Başkan Biden, ilk günden itibaren Erdoğan’a mesafeliydi ve 4 yıl boyunca
randevu vermedi. Erdoğan, bu ziyareti kotarabilmek için herkesi devreye soktu.
Lobi şirketlerine milyon dolarlar harcadı. Ancak bu ziyareti ancak İsveç’in
NATO üyeliği vesilesiyle kurtarabilmişti.
Erdoğan, bu kadar önem verdiği seyahati iptal ederek hem
siyasal İslamcı tabana hem de İslam dünyasına güçlü bir mesaj veriyordu.
Verilmek istenen mesaj buydu.
Peki gerçek böyle mi? Erdoğan, gerçekten ABD’ye tepki
olarak Beyaz Saray ziyaretini tek taraflı iptal mi etmişti?
ABD tarafından resmi bir açıklama gelmediği için de
spekülasyon büyüdü. Benim Washington kaynaklarından edindiğim izlenim ziyaret
programında bir değişiklik yok. Yani 9 Mayıs’ta Erdoğan bekleniyor. Bu durum
Erdoğan rejiminin klasik algı oyunlarından biriyle karşı karşıya olduğumuzu
gösteriyor.
Özetle iktidarın oyun planı şöyle; Biden gidici, Trump
reis geliyor. Böyle bir dönemde İsrail’e destek verdiği için ABD Başkanı
Biden’e rest çekmek hem Türkiye’deki tabanda hem de İslam dünyasında prestij
kazandırır. Bu yüzden MİT’in operasyonel işler için kullandığı Odatv’de böyle
bir haber çıkarttılar. Amaç nabız yoklamak ve tepkileri görmekti.
Ayrıca Hamas liderleriyle samimi fotoğraf vererek, “Beni
oyun dışına attınız ama Hamas’a benim sözüm geçer, beni masadan uzak tutmayın!”
mesajı da verilmek istendi.
Öte yandan Erdoğan, kendi tabanındaki erimeyi durdurmaya
çalışıyor.
31 Mart seçimlerinde açıkça görüldüğü gibi Erdoğan’ın
İsrail’le ticaret yapması muhafazakar kesimde ciddi rahatsızlık oluşturdu.
Şimdi böyle bir çıkış yaparak erimeyi durdurma ve gidenleri geri getirmeyi
istiyor.
ABD tarafı sessiz, resmi bir açıklama yapmıyor. Ankara
ise Washington’un tepkisini ölçmeye çalışıyor. ABD tarafının Erdoğan’a tepkili
olduğu zaten malum. Hamas lideri ile samimi kucaklaşma fotoğrafı veren
Erdoğan’ın 3 hafta sonra Beyaz Saray’da Biden ile fotoğraf verecek olması
Washington’da ekstra rahatsızlık nedeni.
Ayrıca WSJ’da çıkan kulis haberine göre, Hamas merkezini
Katar’dan taşıyacak. Birinci aday Umman ama ikinci adayla ilgili isim
verilmemiş. Bu durumda, “Hamas İstanbul’a mı taşınıyor?” sorusu öne çıkıyor.
Açıkçası ben seyahatin iptal edilmesini beklemiyorum. ABD
tarafından iptalini ise ihtimal dahilinde görmüyorum. İlan edilmiş bir
ziyaretin iptali ABD pratiklerinde pek görülmüş şey değil. Kaldı ki Biden’in
ziyareti iptal etmesi, Türkiye’yi tamamen gözden çıkarma olarak yorumlanır.
Gerçi 31 Mart seçimleri sonrası Erdoğan’ın gidici, Ekrem
İmamoğlu’nun da ‘yükselen yıldız’ olduğu düşüncesi yaygın ama yine de bu durum
seyahat iptalini doğurmaz. Eğer Türkiye tarafı siyasal İslamcı tabana oynayıp
seyahati iptal ederse, ortalık yangın yerine döner. Zaten kırılgan olan Türk
ekonomisi toparlanamayacak kadar çöker.
Bırakın seyahatin iptalini, bu ihtimalin konuşulması bile
Türkiye’nin lehine bir durum değil. ‘Her durumda kemerleri bağlayın’ derim.
ALINTIDIR