DÜNYA BANKASI TÜRKİYE RAPORU
Türkiye, 2006 ile 2017 yılları arasında iddialı reformların peşinden gitti ve yüksek büyüme oranları elde etti; bu, ülkeyi üst-orta gelir statüsünde daha yüksek seviyelere taşıdı ve yoksulluğu azalttı. Günlük 6,85 dolar yoksulluk sınırının altındaki insanların payı 2006 ile 2020 arasında neredeyse yarı yarıya azalarak %9,8'e geriledi.
Ancak son on yılda reform ivmesinin azalması nedeniyle verimlilik artışı yavaşladı ve çabalar büyümeyi kredi patlamaları ve talep teşvikleriyle desteklemeye yönelerek iç ve dış kırılganlıkları yoğunlaştırdı. Yüksek özel sektör borcu, kalıcı cari açık, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik, Ağustos 2018'den bu yana makro-finansal istikrarsızlık nedeniyle daha da kötüleşti.
Kovid-19 salgınındaki güçlü toparlanmanın bir uzantısı olarak ekonomi 2022'de %5,6 büyüdü. Ancak ekonomi, kötüleşen dış ortam ve aykırı para politikaları nedeniyle ivme kaybediyor. 6 Şubat 2023'te iki yıkıcı deprem yaşandı: İnsani trajedinin ötesinde, 11 ilde fiziksel hasar meydana geldi; Türkiye nüfusunun %16,4'ü, ekonomisinin ise %9,4'ü oluştu. Doğrudan kayıpların 34,2 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor, ancak yeniden inşa ihtiyaçları iki katına çıkabilir. Depremler giderek kırılganlaşan makro-finansal duruma baskı ekledi. Seçim öncesi harcamaların ve yeniden yapılanma çabalarının, 2023'te %3,2 ve 2024'te %4,3 olacağı tahmin edilen büyümeyi desteklemesi bekleniyor.
