TC'DE EĞİTİM ÇIKMAZI
Eğitim başlangıç sorunu eğitimi
icra edecek, sorunlarını sahada çözecek ve güncel ihtiyaçlara göre inovasyonu
sağlayacak eğitmen kadrosunun yetiştirlmesidir. Cumhuriyetin ilanından sonraki
50 yılda geometrik olarak gelişmeyi sağlayan köy enstitüleri, öğretmen okulları
ve eğitim enstitülerinin politik kaygılarıyla kapatılıp yerlerine bu eğitim
eğitim boşluğunu dolduracak kurumların getirilmemesi eğitim olgusunu temelden sarsmıştır.
Eğitim sistemdeki boşluktan kaynaklanan örgün eğitime ulaşamayan nüfus ise Cumhuriyet'in
ilk yıllarında halk evleri yoluyla eğitim alıyordu. Halk evleri aynı zamanda
yaygın eğitim alanında çalışmalar yürütüyor ve zanaatkarlık, el sanatları gibi
geleneksel değerleri ayakta tutuyorlardı. Halk evlerinin bir özelliği de tüm
dünyada ancak yüzyılın son çeyreğinde gündeme gelerek, icra edilen "life
long learning"yaşam boyu öğrenme mottosuyla yüzyılın ortalarında hayata
geçiren kurumlar olmalarıydı. Halk evlerinin kapatılmasından sonra yerlerini
doldurma iddiasındaki "Halk Eğitim Merkezleri “yerellikten ve halktan
uzak, büroksiye boğulmuş yapılarıyla amaçlarını yerine getirmekte başarısız
oldular. Eğitimin eğiticiler ayağındaki diğer sorun ise liyakatsiz bürokratlar
ve medya aracılığıyla itibarsızlaştırmaları oldu. Bu durum halkta eğitimcilere
karşı güvensizlik yaratmakla kalmadı, uzman eğitmenlerin her davranışının şüpheyle
karşılanmasına ve sonuçta sistemin tümden işlemez hale gelmesine sebep oldu.
Liyakatsiz bürokratlardan söz açılmışken eğitimin bu çıkmazında söz edilmeden
olmaz . “50 li yıllardan bu yana, özellikle son partizanca saiklerle iş başına
getirilen eğitim yöneticileri maalesef deneyim ve liyakat eksiklerin tiran ve
faşizanca yöntemlerle kapatmaya çalışarak sistemi bataklığa çevirmişlerdir.
YAPACAĞINIZ TEK ŞEY VİETNAM’IN
YAPTIĞI GİBİ FİNLANDİYA SİSTEMİNİN TÜRKİYE’DE A-Z YE UYGULAMAKTIR.
KOPYA-YAPIŞTIR.
