ROBOVSKİ'DE 34 GARİBAN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
Önceki blog yazımlarımda olduğu
gibi bu yazımda kelimeleri eğip bükmeyeceğim. Allah’ın bildiğini kuldan
saklamayacağım. Okursanız gerçekleri öğrenirsiniz diğer yazılarımdan
öğrendiğiniz gibi. 28.12.2011 gecesi 34 tane Kürt vatandaşımız F-16’lar atılan
bombalar tarafından paramparça edilmişti. Bu olaydan bir kişi kurtuldu ve ben
diğer yetkilerle konuştuğum gibi bu vatandaşla da konuştum. Uludere’de olduğu
gibi sınıra yakın köylerde vatandaşların Irak ya da Suriye’den mal
getirmelerini Jandarma isim isim bilerek sadece bir gün sonra karakola çekerler
sonradan da serbest bırakılıyorlardı. Devlet yani bu adamların sınır ötesine
geçip mal getirip burada satmalarına göz yumuyordu çünkü başka geçim kaynakları
yoktu. MİT zamanın İlçe Jandarma, jandarma istihbarat ve Uludere’de hareket
halindeki askeri, polis birliklerine sorup hepsinden aynı cevabı aldılar: “Bunlar
fakir köylüler Irak’tan mal getirip satıyorlar” bununla ilgili yazışmalar elimde.
MİT Hava Kuvvetleri ne Irak’tan Türkiye’ye silah getirildiğini söyledi elinde
bu adamların masum olduğunu bile bile istihbarat bilgileri olmasına rağmen. Bu
belgeler hala MİT’in arşivinde duruyor. Bu gerçeği saklayamazlar saklasalar
bile benim elimde arşivimde. Her şey bu o kadar ortadayken bu garibanlardan ne
istendi? Bu vatandaşlar sadece kurban edildi. Acı ama gerçek. Türkiye’de Kürt
derebeyleri (Aşiretler) o zaman yeni yeni piyasaya çıkan IŞID üzerinden Türkiye’ye
kaçak mazot ve Irak Ordusundan gasp edilen silahları Türkiye’ye ufak ufak sokup
bu silahlar Türkiye ve Avrupa’ya satıldı. SATILAN BU SİLAHLARIN DEĞERİ $12
MİLYAR, bir o kadarda mazot girişi oldu TC’ye. Size bu işe ne olacak
diyebilirsiniz? Olay o kadar basit değil çünkü olay RTE’ye kadar uzanıyor.
Nasıl mı? Gelen mazot ve silahların gelişinden MİT’in haberi var otomatikman Cumhurbaşkanınızın
da. Bu silahların pazarlanmasını kim yapıyor? Kürt derebeyleri mi? Tabii ki
hayır. Bu işin pazarlanmasını yapan Sedat Peker. Malları Kürtlerden alıp iç ve
dış piyasalara satan Sedat Peker. Bu satıştan RTE hiçbir şeye karışmayıp
komisyonunu alıyordu. Yaptığın tek şey: Sedat Peker’in önünü açıyordu. Bu olay
örgüsünde işler tıkır tıkır işlerken RTE KOMİSYONU az buldu ve daha fazlasını
istedi. RTE cebe girdiği paraya bakar. Bu para temiz olsun kirli olsun HARAM
para yemek mesleğidir. Bu para konusunda sürtüşme olmasından dolayı ellerinde
istihbarat olmasına rağmen sırf gözdağı vermek için RTE bu kaçakçılara göz dağı
vermek için operasyon için düğmeye bastı. Amaç: Kaçak silah ve mazot Türkiye’ye
giriş yaparken Hava Kuvvetleri operasyon yapacaktı ve yapıp silah kaçakçıları
diye gariban vatandaşları parçaladılar ve olayı sulandırarak “BUNLAR PKK’LIYDI
ZATEN PİLOTLARDA FETHULLAHÇI”
RTE’NİN PİS PARA İŞTAHI 34
GARİBANI HAYATINDAN ETTİ.