INTERPOL NEDEN BİZİ CİDDİYE ALMIYOR?
$ 128 MİLYAR NEREDE?
Masumiyet karinesine göre; "Aksi ispat edilmedikçe herkes masumdur". Bu hüküm evrensel hukuk kuralıdır her ülke tarafından kabul edilmesine rağmen Türkiye'de mahkeme kararını verilmeden insanları ya televizyon kanallarında ya da sosyal medya da yargılanıyor, hüküm veriliyor. " O terörist", " Bu ajan", "Şu vatan haini". Herkese çamur atmak kolay o bu diye. Burada Atatürk haricinde herkese eleştirdim, eleştirmeye de devam edeceğim. Hayatım boyunca hiç bir zaman eğriye doğru demedim. RTE, işbirliği yaptığı insanlarla ters düşerek onlara terörist ya da vatan haini gibi yaftaları adeta yapıştırıyor. En son örneği Fethullahçılar ve Sedat PEKER. Öznesi bunlar olan çeşitli konularda yazılar yazdım. Fethullahçılar 15 Temmuz askeri darbe girişiminden devletin hangi kademesinde olursa olsun terörist tanımlamasıyla çeşitli hapis cezalarına çarptırıldılar. Bu tanımlama Fethullahçılara yakın diğer sektördeki kişiler içinde yapıldı. Tezatlık burada başlıyor. Devlet teröristi bile bile kamuda neden çalıştırdı? Neden maaşlar verildi? İnsanlar teröristse devlet neden uyudu? Terörist illegal eylem yapıp masum insanları yaralayan ya da öldüren kişilere denir. Bir insan konuşarak ya da yazı yazarak terörist olamaz. Hukukun tam anlamıyla olan ülkelerde konuşan, yazan, çizen ve/veya şiir yazan kişiler fikri özgürlüğüne bağlı olarak düşüncelerini açıklarlar. Herkes sizin gibi düşünmek zorunda değildir. İnsan düşünen bir varlıktır. Herkesin farklı düşünceler olduğu için "Muhafazakar", "Milliyetçi" , "Sosyalist" ya da başka ideolojilere sahiptirler. Bunlar Türkiye'de özümsenmediğinden karşı fikre sahip olanlar acımasızca eleştirilmiş, hapse atılmış hatta öldürülmüştür. Fikir Özgürlüğünde daha "F" sine ulaşamadık bu yüzden fikirlerinden dolayı çoğu insan acılar çekmişlerdir, çekmeye de devam ediyorlar. Günümüzden örnek verirsek daha suçu ispat edilmeden PKK militanı diye Van'da iki çiftçi helikopterden atıldı, 15 Temmuz'dan sonra Fethullahçılara yakın ya da içinde olan binlerce kişi ellerine silah almamalarına rağmen terörist yaftasıyla yurtdışına kaçamayanlar hapiste BİR HİÇ UĞRUNA yatıyorlar. İnsanlara baskı yapılıp toplumdan dışlanmaları ve hapis korkusuyla yurtdışına kaçmak zorunda kaldılar. Bu da yetmemiş gibi hem hapiste yatanların hem de yurtdışına kaçanların bankalardaki paralarına ve gayrimenkullerine el konuldu. Anayasa'da "Mülkiyet Hakkı" vardır. Anayasaya da ihlal edilmiştir. Bu yaptıklarımızı yurt dışı ülkeler Türk kamuoyundan ayrıntısıyla daha iyi bilmektedirler. Bildiklerinden dolayı Fethullahçılara 3.Dünya ülkeleri hariç hiç biri terörist demiyorlar aksine "Ülkelerinde baskı gören insanlar" olarak gördüklerinden bütün iltica talepleri kabul ediliyor. "Zaman" gazetesine abone olanları bile terörist olarak gören RTE yüzünden resmi yollarla çeşitli ülkelere kaçan 778 Fethullahçılar için INTERPOL'DAN "Kırmızı Bülten" çıkarılmasını istemiş ve adamlar yukarıda yazdığım sebeplerden dolayı bu talepleri kabul etmemişler. "Vay neden kabul etmiyorlar?" sen sudan sebeplerden dolayı adamlara terörist derseniz tabii ki kabul etmeyecekler. INTERPOLÜN terörist tanımı size anlattığım gibidir ne bir eksik ne bir fazla sadece sen terörist dersin. "Kendin çalan kendin söylersin" zaten öylede oldu bu kafayla da olacak. Sedat PEKER, mafyadır ya da değildir bu konu hakkımda benim düşüncem bir mafyadır. Sedat PEKER'İN mafya üyesi olduğunu devlet yurtdışına çıktığı zaman mı aklına geldi? Tıpkı Fethullahçıların 15 Temmuzda sonra terörist oldukları gibi. Ne zaman Sedat PEKER yaşadığı kendine göre doğruları sosyal medyadan videolarla açıkladığı zaman çıkarlarına ters geldiğinden AKP "Kırmızı Bülten" için İNTERPOLE başvurdular ve İNTERPOL tarafından sebebi bilindiği için bu talep kabul edilmedi.
SAÇMA SAPAN TALEPLER YÜZÜNDEN İNTERPOL BUNLARI DİKKATE ALMIYORLAR DEVAM EDERLERSE ALMAYACAKLARDA.
