ÇIPLAK ARAMA YANİ İŞKENCE
AKP'ye karşı işkence konusunda eleştiren ve bütün bunları belgelere dayandıran Mecliste tek muhalefet yapan milletvekili HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk GERGERLİOĞLU'dur. Türkiye'nin çeşitli yerlerinden hapishanelerde yatıp işkenceye maruz kalmış mazlumların sesi bu milletvekili. 2000 üstünde soru önergesi vermiş bunların ancak 50-60 arasında cevap verilmiş. Soru önergelerini daha önce yazdığım gibi belgelere ve tanıklara dayandıran GERGERLİOĞLU sadece mazlumların sesi olmaktan ileriye gidemiyor çünkü karşısında kalpleri ve vicdanları kaya, dağ olmuş insan topluluğu olan AKP var. Uşak'ta 30 genç kızın Fetö yapılanması yüzünden göz altına alınıyorlar ve göz altında bulunurken baş örtülü kızlarımızın iç çamaşırları çıkarttırılarak "eğil-kalk" hareketleri yaptırılarak gardiyanlar karşılarında kahkaha atmışlar. Babasını ziyaret etmeye giden bedensel özürlü 7 yaşında kızın bezini çıkararak çocuğu psikolojik olarak eziyorlar, baskı kuruyorlar. Bu örnekler günümüzde olan işkence olaylarıdır. Geriye doğru gidersek Türkiye'de işkenceler Selçuklulara kadar dayanıyor. Bu insanlık ayıbının geçmişi anlayacağınız bizde bayağı yüzlerce yıl öncesine dayanıyor. Yaşım gereği size 1970 lerden bugüne olan işkencenin tarihsel kronolojisinden bahsedeceğim. Ülkemizde ezilen toplumlar Kürtler ve Alevilerdir. Her zaman günümüzde bile horlanan aşağılanalar toplumlar olmuşlardır. Bu iki toplum baş kaldıranların yanında olan Solcu örgütlerin yanında ve aktif olmuşlardır. Ben Alevi ve Kürt olmama rağmen bu iki topluma sempatiye yaklaşmışımdır onlardan bana her zaman kendilerinden biri olarak görmüşlerdir. Bu ezilmiş toplumların aktif ve pasif her üyesi özellikle 1970-1980 arasında ya hapishanelerde işkence gördüler ya da soykırıma uğradılar. Kahramanmaraş, Çorum, Sivas, Sur, Cizre ve nicelerini örnek verebilirim. 12 Eylül 1980 askeri darbe sonrasında sol fraksiyon üyeleri Diyarbakır, Mamak ve Metris 'de acımazsızca işkencelere maruz kalıp can verdiler ama yıllar sonra o hapishanelerden çıkanlar düzene karşı iyice bilenerek çıktılar. Haksız mıydılar? Hayır haklıydılar bunları iyice azgınlaştıran, radikalleştiren askeri cuntaydı bu işi çok iyi başardılar. Bunun sonucunu da çok acı olaylarla ödedik ve ödemeye de devam ediyor masum insanlar. Yazımın başında Fethullahcıların maruz kaldığı iki işkence olaylarından bahsettim. Benim bire bir yurt içi, yurtdışında konuştuğum ve işkencelere maruz kalmış Kürtler, Fethullahcılar var. Türkiye'de 30 farklı ilde işkence yapılmış cezaevi adı, yapanların isimi ve işkenceye maruz kalmış insanların isimleri var elimde. Bu kişilere yardımcı olmak benim insanlık borcumdur. Bu kişilerin yalan söylediğine inanmıyorum çünkü birbirlerini tanımayan insanlar ve yakınlarıyla görüştüm. Elimde özellikle işkencecilerin isimleri var. İşkencede zaman aşımı yoktur. 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl hiç önemli değil. Kurtuluşları hemen hemen sıfır tabii ki adalet huzurunda ama iş illegal yollara düşer intikam amacıyla da eylemler yapılırsa da işkencecilere (onaylamadığım halde illegal olayları) zerre kadar acımam. AKP Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Cahit Özkan "işkencenin belgesini getirsinler" dediler bu geri zekalılar. Evet, geri zekalılar diyorum çünkü yapılan işkenceler kamera kayıtları ile sabittir. Bu kamera kayıtları AKP'nin elindedir orada kimin ne yaptıklarını apaçık ortadır. AKP'de 2002 den günümüze kadar bütün yetkili ve milletvekilleri işkenceden dolayı suçludur.
İNSANLIK SUÇU OLAN İŞKENCEYİ SAVUNAN İŞEKENCEYİ YAPAN KADAR SUÇLUDUR VE BEDELİNİ ÖYLE YA DA BÖYLE ÖDEYECEKLER.